BASINA VE KAMUOYUNA

2 Temmuz 1993’te yaşanan Madımak Katliamı, insanlığa karşı işlenen büyük bir suçtur. Alevi toplumunda travmaya yol açan ve etkisini halen hissettiğimiz bu katliam sadece bu toprakların değil dünya tarihinde de kara bir leke olarak yer almıştır.

Bu tür katliamların bir daha yaşanmaması için devletler, failleri cezalandırmakla kalmaz, katliamı yaratan siyasal iklimi ortadan kaldırmak için olağanüstü tedbirler alırlar ve mağdurların yaralarını sararlar.

Tüm dünyada hal böyleyken ülkemizde Madımak katliamı faillerinin neredeyse ödüllendirilmediği kaldı. Tek bir pişmanlık belirtisi göstermeyen sanıklardan Ahmet Turan Kılıç, geçtiğimiz aylarda yaşlılığı ve hastalığı bahane edilerek Cumhurbaşkanı tarafından affedilmişti.

Cezaevlerinde onlarca ağır hasta mahpus olmasına karşın katliam faili affedilerek Alevi toplumunun sinir uçlarıyla oynanmaktan çekinilmemişti.

Katliamın üç firari sanığı olan Eren Ceylan, Murat Songur ve Murat Karataş’ın İçişleri Bakanlığı tarafından “terör arananlar” listesinde olmadığını öğrendik. Katliamda hayatını kaybeden Gülsüm Karababa’nın ağabeyi Hüseyin Karababa’nın avukatı Coşkun Özgür Piroğlu, İçişleri Bakanlığı’na başvurarak bu kişilerin listeye alınmasını talep etti.

Dernek olarak bizler de bu talebin takipçisi olacağız. Piroğlu’nun dilekçesinde de belirttiği gibi firari sanıkların suçları Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki suçlar arasındadır. Sivas Katliamı, örgütlü olarak gerçekleşen bir terör katliamıdır.

3 sanık aranan teröristler listesine eklenmeli ve Bakanlığın internet sitesinde yayınlanmalıdır.

PİR SULTAN ABDAL
KÜLTÜR DERNEĞİ
GENEL MERKEZİ